bugün
- anın görüntüsü23
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı10
- karıya kıza doymuş erkek29
- dursun özbek11
- bir şarkı sözü der ki10
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı112
- mert hakan yandaş31
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz20
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası39
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- galatasaray8
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- hakemsiz galatasaray8
- icardi190522
- fulya öztürk8
- fenerbahçe büyüklüğü9
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması11
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- jayden oosterwolde9
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz22
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur11
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması11
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- travestilerin genelde kürt olması16
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
entry'ler (33)
nah özlemedim. çok özledim. bekliyorum.
o herif buraya geleceeeeeekkkk!!!!
o herif buraya geleceeeeeekkkk!!!!
nasıl ifade edebileceğimi, nasıl tarif edebileceğimi, nasıl tasavvur ettirebileceğimi bilemiyorum ama;
kadınlarda hiç görmediğim için söylüyorum ki; tammmm bir dangalak erkek söylemidir bu. dangalaklığın parayla olmadığını hepimiz biliyoruz.
konu; bir erkeğin bir kadına evlenme teklif etmesi, geyiğe dökmeden bir hafta devam ettirmesi ve karşısındakini inandırmasıdır.
sonradan kadın erkekten hesap sorduğunda; "o anda öyle hissettim öyle söyledim, o anki hisler güzel hislerdi, niye ciddiye alıyosun bu kadar" diye cevap alır.
sorarım ey ahali; bu davranış bozukluğunun adı ne?
tamamen yalanın kendisi olmaktır bu. bildiğin şizofrenidir bence.
bir insan kendi sözlerinin hiçbir şekilde ciddiye alınmaması gerektiğini telkin eder mi ya?
dalga geçip eğlendiği konu da evlenme teklif etmek, evlilik, sevgi, bağlılık falan.
yani çok sudan şeyler, hiçbir değeri yok(!!!).
ve tekrar söylüyorum; ben böyle bir davranışı şu 29,5 yıllık hayatım boyunca gördüğüm hiçbir kadında müşahade etmedim. tamamen "karı kılıklı erkek" ifadesidir bence.
karıları bile tenzih ederim. o derece.
kadınlarda hiç görmediğim için söylüyorum ki; tammmm bir dangalak erkek söylemidir bu. dangalaklığın parayla olmadığını hepimiz biliyoruz.
konu; bir erkeğin bir kadına evlenme teklif etmesi, geyiğe dökmeden bir hafta devam ettirmesi ve karşısındakini inandırmasıdır.
sonradan kadın erkekten hesap sorduğunda; "o anda öyle hissettim öyle söyledim, o anki hisler güzel hislerdi, niye ciddiye alıyosun bu kadar" diye cevap alır.
sorarım ey ahali; bu davranış bozukluğunun adı ne?
tamamen yalanın kendisi olmaktır bu. bildiğin şizofrenidir bence.
bir insan kendi sözlerinin hiçbir şekilde ciddiye alınmaması gerektiğini telkin eder mi ya?
dalga geçip eğlendiği konu da evlenme teklif etmek, evlilik, sevgi, bağlılık falan.
yani çok sudan şeyler, hiçbir değeri yok(!!!).
ve tekrar söylüyorum; ben böyle bir davranışı şu 29,5 yıllık hayatım boyunca gördüğüm hiçbir kadında müşahade etmedim. tamamen "karı kılıklı erkek" ifadesidir bence.
karıları bile tenzih ederim. o derece.
başka milletleri tanımamak veya saygıdeğer bulmamak anlamına gelmez.
elbette başka milletlere de saygı gösterilir ve başka milletler de ciddiye alınır, herkesin insan olduğu bilinir çünkü.
yoksa neden bugüne kadar bu derece vergiye bağlanmış milletler oldu ki, hem bizim tarihimizde hem de diğer bazı güçlü devletlerin tarihinde?
bakınız ne dedim: "diğer bazı güçlü devletler".
demek ki birkaç güçlü devlet olmuş tarihte, ve hâlâ var, gelecekte de olacak.
"güçlü" varsa o zaman "güçsüz" de var demektir. bu da; tabiatın şu meşhur orman kanunlarının, maalesef ki istesek de istemesek de yaşanacağını gösteriyor.
yanlış mı?
peki böyle bir gerçeklik varken ve ayrıca devletler yüzyıllar içinde "güçlü" iken "güçsüz" konumuna gelebiliyorlarken, acaba niçin "kendi ailesini korumak ve güvence altına almak" gibi normal bir davranış olan korumacı hareket millete uygulandığında çoğumuz tarafından tu-kaka ediliyor?
mevzu sadece "kendini korumak" gibi, "kendi ailesini korumak" gibi, "kendi işyerini/işletmesini korumak" gibi; "kendi milletini korumak"tır. başka bir şey değildir.
millet kelimesine takılanlara ise kelimeyi bugünkü türkçeye çevirmelerini tavsiye eder; hatta kendim çeviririm, zahmet olmasın:
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=millet&t=%40
"sınıf. topluluk."
bizler de her ülkenin kendi vatandaşları gibi; kendi yaşadığımız ülkenin sınırları içerisinde bulunurken; bu ülkenin gerçekliklerini birebir yaşayan ve hatta istesek de istemesek de diğer ülkelere karşı temsil eden bir topluluğuz. halkız. toplumuz. birliğiz. bu durum; içimizdeki "etnik köken" varlığını ezemez ve yok edemez. etnik köken başka, bir ülkenin vatandaşı (ve dolayısıyla o ülkenin toplumu/halkı/milleti) olmak başkadır.
bu durumda; türkiye isimli ailenin bireylerinin korunmasına ve güvence altına alınmasına dair görüşlerin "milliyetçilik" kelimesiyle ifade edilmesi ve savunulmasında bu derece korkunç ne var ki? atatürk bilmiyor muydu benim bu anlattıklarımı?
elbette başka milletlere de saygı gösterilir ve başka milletler de ciddiye alınır, herkesin insan olduğu bilinir çünkü.
yoksa neden bugüne kadar bu derece vergiye bağlanmış milletler oldu ki, hem bizim tarihimizde hem de diğer bazı güçlü devletlerin tarihinde?
bakınız ne dedim: "diğer bazı güçlü devletler".
demek ki birkaç güçlü devlet olmuş tarihte, ve hâlâ var, gelecekte de olacak.
"güçlü" varsa o zaman "güçsüz" de var demektir. bu da; tabiatın şu meşhur orman kanunlarının, maalesef ki istesek de istemesek de yaşanacağını gösteriyor.
yanlış mı?
peki böyle bir gerçeklik varken ve ayrıca devletler yüzyıllar içinde "güçlü" iken "güçsüz" konumuna gelebiliyorlarken, acaba niçin "kendi ailesini korumak ve güvence altına almak" gibi normal bir davranış olan korumacı hareket millete uygulandığında çoğumuz tarafından tu-kaka ediliyor?
mevzu sadece "kendini korumak" gibi, "kendi ailesini korumak" gibi, "kendi işyerini/işletmesini korumak" gibi; "kendi milletini korumak"tır. başka bir şey değildir.
millet kelimesine takılanlara ise kelimeyi bugünkü türkçeye çevirmelerini tavsiye eder; hatta kendim çeviririm, zahmet olmasın:
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=millet&t=%40
"sınıf. topluluk."
bizler de her ülkenin kendi vatandaşları gibi; kendi yaşadığımız ülkenin sınırları içerisinde bulunurken; bu ülkenin gerçekliklerini birebir yaşayan ve hatta istesek de istemesek de diğer ülkelere karşı temsil eden bir topluluğuz. halkız. toplumuz. birliğiz. bu durum; içimizdeki "etnik köken" varlığını ezemez ve yok edemez. etnik köken başka, bir ülkenin vatandaşı (ve dolayısıyla o ülkenin toplumu/halkı/milleti) olmak başkadır.
bu durumda; türkiye isimli ailenin bireylerinin korunmasına ve güvence altına alınmasına dair görüşlerin "milliyetçilik" kelimesiyle ifade edilmesi ve savunulmasında bu derece korkunç ne var ki? atatürk bilmiyor muydu benim bu anlattıklarımı?
muhteşem adam. tek kelimeyle muhteşem. ah olaydı da hocam olaydı be..
http://www.dailymotion.co...r-ustun-dokmen_shortfilms
http://www.dailymotion.co...r-ustun-dokmen_shortfilms
o üniversite sınavını bi düzgün geçeme, ben seni napıyorum. yediririm o enstrümanları sana, yediririm lan.
dahi değildir.
sevmediğinizi bildiği bir yazarınkini aldıysa en büyük ve en doğal haktır.
benim. esasen bir yığın iç çatışma yaşar bu kadınlar. mantıkları da duyguları da aynı oranda ve baskındır. ne zaman duygularının etkisine kapılacak olsalar, hemen mantığın ağır darbesine maruz kalırlar. o darbe sonrası işte efenim, bir çelişki, bir güvensizlik, bir bişey.. normal aslan olamazlar yani.
hoşgelen bir yeni yazar. gün içinde yazarlığı kabul olmuştur. "niye uludağ sözlükte yazar olasınız? sizi niye kabul edelim??" dedikleri vakit cevabı; "iyi okurum güzel yazarım"dır. hâlâ öyledir.
başlığımı da açtım mutluyum huzurluyum. kültürpark'ı bi daha görsem gam yemem.
başlığımı da açtım mutluyum huzurluyum. kültürpark'ı bi daha görsem gam yemem.
hayatta egemen gücün kadınlar olmasındandır. "dünyada rahat hanıma itaat" diye bişey var mesela. harikadır.
erkekler öyle akıllarına her geleni yazacak olsalardı işte o zaman erkekler egemen güç olurlardı.
ya ne sandıydındı..
erkekler öyle akıllarına her geleni yazacak olsalardı işte o zaman erkekler egemen güç olurlardı.
ya ne sandıydındı..
aslında bir yazara ulaşmak için geldim bu sözlüğe.. ama ilginç bir şekilde çok sevdim; ekşi bile bu kadar hitap etmedi bana.
fakat ne kadar yazabilirim bilemiyorum.. keşke hiç kimseyle tanışmasam.. sadece içimi döksem, döksem, döksem..
belki ekşi'deki tanımlarımı bile buraya kaydederim.. bilemedim şimdi.
fakat ne kadar yazabilirim bilemiyorum.. keşke hiç kimseyle tanışmasam.. sadece içimi döksem, döksem, döksem..
belki ekşi'deki tanımlarımı bile buraya kaydederim.. bilemedim şimdi.
"yüz verme kediye gelir sıçar halıya."
yüz verdik halıya sıçmadı ama miyav bile demiyo hayvan. hayvan oğlu hayvan. lan??
yüz verdik halıya sıçmadı ama miyav bile demiyo hayvan. hayvan oğlu hayvan. lan??
ayrıntıcı olmalarıdır. öyle ki, o ayrıntı düşkünlüğünden ötürü odalarını bile toplayamazlar, aslında toplarlar, ama hâlâ dağınık görürler.
ifade edemediklerini düşünmekten, rahat olamamaktandır.
ifade edemediklerini düşünmekten, rahat olamamaktandır.
eğer iyi bir dinleyiciyse dikkat edin; muhteşem bir müzik zevki vardır, kendi alanında..
ezana eşlik etmektir.
bazılarının sebebi "erkek çocukla uğraşamam"dır. karısına olan aşkı falan değildir.
başörtülü kız görünce nedense değişen hadise. yoksa "zaten özürlüyüz, bi de bunlar fişeklemesin" anlamında mıdır bu kadar tepki. yani başı açık gezen kadınlara.. eheh.
the long goodbye isimli müziğin ona ait olduğunu bilmiyordum. etkiledi.. sadece soloyu beğenmedim. piyanoyla solo olmuyormuş..